Hareketsizlik Hakkında

Hareketsizlik nedir?

Hareketsizlik; günlük yapılması gereken hareket çeşidinin daha az miktarlarda yapılması, yapılan hareketlerin zaman olarak daha kısa süre uygulanıyor olması, yapılan hareketlerin yavaş, ağır ve güçsüz yapılma durumlarıdır.  Hareketsizlik enerji tüketimini azaltmak demektir, beden enerji tüketimini tasarruflu kullanmak demektir. Bahaneler üreterek yapılacakları öteleme durumu sonucu ortaya çıkan bir tür eylemsizliktir.

Hareketsizliğin sebepleri nelerdir?

Hareketsizliğin ortaya çıkmasının nedeni, hareketsizlik hakkında kök inancın olumlu ya da hareket hakkındaki inancın olumsuz kök inanç olmasıdır. Belirli etkenlerden dolayı, günlük hareketsizliğin tekrarı, miktarı ve şiddeti azalttığında kişinin zaman içinde hareketsizliğinin artmasına ve bir süre sonra neredeyse hareketsiz kalmasına neden olur. Hareketsizlik bulaşıcıdır, geçmiş deneyimlerden, olumlu inançlar, çevreye uyumlanmak ve modelleyerek öğrenilebilen bir durumdur. Hareketsizlik bir tür enerji giderlerini ve tüketimini minimuma indirmek, az kullanmak ve tasarruf ederek harcamaktır.

İş ve sosyal yaşantımdaki değişiklikler yüzünden hareketsiz kaldım, ne yapmalıyım?

Evet, hareket miktarının azalması kilo alımına neden olur. Fakat çalışmamak ya da emekli olmak, özel hayatınızda bedeninizle daha fazla zaman geçirme fırsat ve olasılıkları sunar. Emekli olmanız ya da işi bırakmanızın egzersiz ya da farklı konularda hareket etmemenizle bir ilişkisi ya da alakası yoktur. Bu gibi durumlar tam tersine daha fazla zaman ve olasılıklar sunmaktadır. Niyet değiştirme çalışmaları ile bu durumu aşabilirsiniz. Bu durumlar hakkında niyet ve inançların değişmesi algının da değişmesine neden olarak çözüme gidilebilmektedir.

Hareketsizlik nelere sebep olur?

Bilinç ve bedensel hastalıklar mutlak artar. İlaçlara daha çok bağımlı yaşanılmasına neden olur. Öz güven azalır ve zamanla tamamen eksilir, dış seslere itibar artar, başkalarına olan bağımlılıklar artar. Yiyecek ve içeceklere olan tüketim miktarı artar, bedenin şekli bozulur ve fazladan yağ miktarı artar, kasların zayıflamasına ve küçülmesine neden olur. Yaşamdaki belirli konularda başarısızlıklar artar, yaşamdaki sonsuz olasılıklar ve fırsatların önü kapanır. Erken yaşlanma ve çökme olur, cildin ve beden şeklinin bozulmasına neden olur, stres, kaygı ve endişe artar, düşünceler geçmişe yönelmeye başlar, gelecek hakkında olumsuz düşüncelerin artmasına sebep olur, depresyona neden olabilir, beden çabuk yorulmaya başlar, bedenin kapasitesi ve gücü azalır, yıkıcı duyguların ortaya çıkmasına ve artmasına neden olur.

Hareket diyeti nedir? Nelere sebep olur?

Hareketsizliğe neden olacak her türlü bilgi ve düşünce kilo alımına katkı sağlar. Hareketsizlik az miktarda enerji tüketimidir, bir tür hareket diyeti yapmaktır. Beslenmede yapılan diyet ile hareket için yapılan diyet aynı şeylerdir. Beslenmedeki diyet, enerji alımını azaltır, hareket diyeti de enerji tüketimini azaltır. Bedenin sağlığı ve şekli, bedene giren ve çıkan, bilgi ve enerjilerin çeşitliliği, tazeliği hareketle sağlanan devridaimi ile mümkündür.

Tasarruf inancının kilo vermedeki etkisi nedir? Nasıl çözülür?

Tasarruf inancı, olumlu bir inanç olduğu için, kişinin tasarruflu davranma alışkanlıklarını hayatın her alanına yaymış olma ihtimali yüksektir. Tasarruf inancı, stoklanmanın temelini oluşturur. Tasarruflu olmak yanlış değildir. Elbette dünyamızın kaynaklarını ve kişinin kendi emek ve kazanımlarını har vurup savurması gerekmez. Ama bedenin enerjisini tasarruf etmek farklı, yaşamda tasarruflu olmak farklı şeylerdir. Bedenin hareket konusundaki tasarruflu olma inançları oldukça anlamsız, lüzumsuz ve stokların oluşmasına neden olan bir durumdur. Eğer genel olarak tasarruflu olmak ile bedendeki enerjinin tüketimi arasındaki ilişki eşit algılanıyorsa, bu ayrıştırılarak, beden hakkındaki tasarruf inançları etkisizleştirilmelidir. Bedendeki enerjinin devirdaimi yani enerji tüketimi olumlu olarak inanca dönüşmelidir.

Şişmanlığın tek sebebi hareketsizlik midir? Yeme içmenin etkisi yok mudur?

Çok farklı noktalarda kilo vermek için çözüm arama, öncelikle kiloyu aldıran ve verdirenin beslenme olmadığına kendini ikna ederek bu yanlış düşüncelerden kurtul. Aksi takdirde asla ama asla zayıflığın devamını sağlayamayacak ve huzurlu bir yaşam süremeyeceksin. Çünkü sürekli kilo sorunu oluştuğunda çözüm olarak beslenmeye yöneleceksin ya da gıda ile ilişkilendirmiş olduğun kilo sorununa takılacaksın. Eğer kilo sorununa neden olanın hareketsizlik olduğuna ve yağları tüketecek olanın da hareket ya da enerji tüketen eylemler olduğuna kendini inandırdığında, bu sefer de kilo sorunu oluştuğunda hemen harekete geçeceksin ve çözümü hareketlilik ve hareketsizlik içinde, çeşitlerinde ve sınırlarında aramaya çalışacaksın.

Hastalıklar ve ilaçlar yüzünden kilo sorunum var kalıcı çözüm nedir?

Hiçbir hastalığın kendisi kilo alınmasına neden olmaz. Hiçbir ilaç kilo aldırmaz ve kilo verdirmez, aksi takdirde dünya genlinde kemikleri görünen zayıf ya da aşırı kilolu insanların problemi tamamen çözülmüş olurdu. Ama bazı kişiler hasta olduğunda daha az hareket eder ve bedeni güçlendirmek için daha fazla miktarda beslenir. Uzun süren hastalıklarda kilo alındığında, bu hastalığın ya da ilacın neden olduğu bir durum değildir. Bu durum büyük çoğunlukla, çocukken hasta olunduğunda, hastalık hakkında ebeveynlerin yaklaşım ve davranışlarından öğrenilerek şartlanmış bir bilinçaltı sorunudur.

Mesleğimden dolayı, sosyal çevremden kaynaklı kilo veremiyorum, bunu nasıl çözebilirim?

Birçok kişi kilo verememe sebebini, mesleğiyle, ailesiyle ve sosyal çevresiyle ilişkilendirerek kendini aklamaya çalışır, böylece zayıflama sürecini öteleyerek şişman bir hayat sürmeye devam eder. Oysaki dünyada milyarlarca farklı insan mesleği, ailesi, çevresi ve sosyal yaşantısı olduğu halde istediği beden ölçülerinde yaşar. Hiçbir dış etken kişinin kilo alması ya da vermesi için kişinin kafasına silah dayamamıştır. Kişinin kendi bahane ve suçlamalarından bu durum ortaya çıkar. Gerçekten kilo verilmek isteniyorsa, kilo vermeye engel olan bahane, suçlama ve ötelemeler kişinin bilinçaltında bertaraf edilmelidir.

Hareketsizliğin çözümü nedir?

Gereksiz yere hareketsiz kalınma durumu düşünce, duygular, kişiler, olaylar ve inançlarla yüzleşerek etkisizleştirilmelidir. Gereksiz hareketsizliğe sebep olan etkenler bilinçte değiştiğinde, beden daha kolay harekete geçiyor olacaktır. Hareketsizliği artıran gereksizler bilinç ve bedeni terk ettikçe, hareket miktarını adım adım bedenin yeterli seviyesinde geliştirerek artırılmalıdır. Bununda en doğrusu ve en sağlıklısı öncelikle, gereksiz hareketsizliğe neden olan bilinçteki etkenleri adım adım ortadan kaldırmaktır.

Psikolojik sorunlarımdan dolayı hareket etmek içimden gelmiyor, ne yapabilirim?

Psikolojik sorunların kendisi bedende kilo alımına neden olmaz, kişinin öğrendiği bilgilerle psikolojik nedenlere yaklaşımları buna sebep olur. Psikolojik sorunlar bazı kişilerde kilo kaybına, bazı kişilerde kilo alınmasına neden olur. Kilo alan kişiler psikolojik sorunla karşılaştığında problemden kaçar ve geri çekilerek hareketi kısıtlar ve psikolojik acılarını dindirmek için beslenme miktarını artırır. Kilo kaybı yaşayanlarda, psikolojik sorunları ve acıları çözümleme adına üzerine gider, fiziksel hareketi artırır, yemeğe olan ilgisini azaltır, iştahının kesildiğine inanır. Eğer psikolojik nedenlerden dolayı hareketsizlik ve beslenme miktarı artırılıyorsa, deneyimle inanılmış bilgiler değiştirilmelidir.

Bitmeyen bahanelerden ve ötelemelerden nasıl kurtulacağım?

Fazla kilolar azaldıkça bahane ve ötelemeler de azalır ya da bahane ve ötelemeler azalınca da şişmanlık azalır. Tercih senin! Hangisini çözersen diğeri de çözülecektir. Bahane ve ötelemeler fiziksel nedenden dolayı ortaya çıkmış olsa da, bu bilinç bazındaki bilgilerin değişmesiyle bertaraf edilebilir. Kişi istediği bedenin kendisine getireceği ödül olan kazanımlara kendini ikna ederse, bilinç bazındaki bahane ve ötelemeler ortadan kalkar.

Hareket ve hareketsizlikte tekrar, miktar ve şiddet neden önemlidir?

Hareketliliğin tekrarı miktarı ve şiddeti fazla kiloları zaman içinde eritirken, hareketsizliğin tekrarı, miktarı ve şiddeti de zaman içinde fazla kiloların oluşmasına neden olan başlıca temel etkendir. Hareketin tekrarı, miktarı ve şiddeti hakkındaki inançlar olumlu değilse, bu seferde enerji tüketiminin yetersiz kalmasına neden olur. Alınan enerjinin tüketilmesinde yetersiz kalır. Bedendeki enerjinin tüketimindeki gücü ve etkiyi belirleyen hareketin tekrar, miktar ve şiddetidir. Her üçünden biri etkiyi artırır, üçünün de yüksek güçlerde olması yüksek enerji tüketimine neden olur, o zaman kişi aldığı enerjiyi bedende stoklayamaz, tüketir.

Monotonluk nedir?

Monotonluk, çeşitliliğin zıt kutbudur, tek tip, tek düzey bilgi ve enerjilerin tekrar tekrar tüketimidir. Monotonluk, yaşam şartlarıyla alakalı olmayıp, kişinin yaşam hakkındaki sabit düşünce ve inançları ile alakalı bir durumdur. Monotonluk, yaşanabilecek sonsuz olasılıkların ve farklı beden şeklinin olabilmesinin önünde engel olan inanç ve duygudur. Ama kişi bilinçaltına öğrettiği sabit inançlarına sıkı sıkıya sarıldığında, monotonluktan bir türlü kurtulamaz. Kişi eğer fazla kilolu ve uzun süredir kilolardan kurtulamıyorsa davranış alışkanlıkları ve yaşam şartları monotondur. Monoton kaldığı sürece de, kilolarda sabit kalacaktır, monoton olan davranışlar değişmelidir, yeni davranış ve hareketler çeşitlendirilmelidir.

Monotonluktan nasıl kurtulabilirim?

Monoton olan bilinçaltının, monotonluktan kurtulabilmesini sağlayacak üç farklı yaklaşım vardır.

  1. Günlük yapılan davranışları, farklı yönde ve tarzda yapmak

Bunlar kısa süreli davranışlar olmalıdır, yani uzatılması gerekmez, zaman zaman uygulanabilir. Birkaç saatlik davranışlar olarak uygulanması yeterli olur. Genel amaç bilincin rutin bildiklerinin dışına çıkarak, başka şeylerin de yapıldığında bir tehdit üretmediğinin farkındalığını kazanarak, bilginin esnekleşmesi ve çeşitlenmesidir. Günlük davranışların dışına çıkarak farklı ve değişik davranışlar uygulanmalıdır.

  1. Günlük yapılan davranışları, başka ve farklı çeşitlendirmek

Sürekli yapılan davranışları çeşitlendirmek, bilinçaltını monotonluktan kurtarır. Farklı bilgi ve enerjiler tüketildiğinde bilinç ve beden beslenir. 21 günden daha fazla uygulanırsa, yeni sinaps ağlarının oluşumuna ve güçlenmesine neden olur. Davranışların çeşitlendirilmesi, beyinde yeni nöron ağlarının kurulması için önemlidir, ayrıca bilinç alanının genişlemesine, duygusal zekanın çeşitlenerek güçlenmesine, fiziksel yetilerin artmasına sebebiyet verir. 

  1. “Değişim ve Farklılıklar” hakkında olumlu inançların kodlanması

Öncelikle monotonluk hakkındaki olumlu inanç yüzleşerek etkisizleşmelidir. Bilinç, beden ve yaşamın “değişimi” hakkında olumlu bir inanca dönüşmelidir. Yaşamın, bedenin ve bilginin sabit olmayıp birer süreç olduğunu anbean değiştiğini, yenilenmenin ve değişimin olumlu bir inanç olduğu öğretilmelidir. İnançları değiştirmek ve farklılıklar konusunda olumlu inanç kodlamak o yöndeki bilgilerin algılanmasına ve inanılmasına neden olur. Zaman içinde kişi istem dışı, statükocu sabit yaklaşımlarından çıkarak, yaşamın yeniliklerinde kendine izin verecektir.

Geçmişteki yıkıcı düşünceler hareketsizliğe etken midir?

Hareketsizliğe neden olan en önemli konulardan bir tanesi de, kişinin geçmişte kişilerle yaşadığı yıkıcı olaylara takılıp kalma durumudur. Geçmişte yaşanmış yıkıcı olay ve kişilerle olan yıkıcı duygular, tekrar tekrar düşünmek beden enerjisini tüketir, kişi kendini yorgun hisseder ve hareketsiz kalmasına neden olur. Kişi bunlardan arınmadığı sürece hareketsizlik miktarını istem dışı artırır. Bunlarla yüzleşildiğinde, kişinin anda ve gelecekte yaşayacağı yaşamın önünün açılmasına ve kişinin harekete geçmesine neden olur.

Korkular endişeler ve kaygılarım yüzünden mi harekete geçemiyorum?

Uzun süreli hareketsizliğe neden olan korkular, endişeler ve kaygılar fazla kiloların alımında büyük etkendir. Kişinin hayat standartlarının düşmesi, gelecekte ne yapacağını bilememek, geçim sıkıntısı, ilişkideki endişeler, evlilikte yaşanılan güvensizlikler, tekrardan aldatılacağı korkuları, öfke, kin, nefret gibi duygular, kırgınlık ve üzüntünün ürettiği korkular, kişinin kendini hatalı ve eksik görmesi, kendini suçlama ve değersiz görme gibi duygular da hareketsiz kalınmasına neden olan etkenlerdir. Bunlar sadece hareketsiz kalınmasına değil, aynı zamanda kilo verme süreçlerinde ve istediği beden ölçülerinin hedefine ulaşılmasının önünde engel olur ve çeşitli ve farklı problemler üretirler.

Toptancılık ve tek tekçilik nedir?

Kilolu insanlar eylem konusunda toptancıdır, kilo konusunda sorun yaşamayan insanlar da tek tekçidir. Kilo ile ilgili sorunu olmayan kişiler harekete dayalı yapacaklarını tek tek yapar çözerler. Fazla kilolularda yapacakları toparlarlar, biriktirirler ve bir kerede hepsini çözümlemeye çalışırlar. Daha az hareket etmek daha tasarruflu davranmak için yapılacakları kafada biriktirirler, bir kere ayağa kalktıklarında işleri toplu halde yaparak çözümlerler. Tek tek çözümlemeyi, gereksiz, zaman kaybı ve anlamsız olarak görürler. Hareket konusunda tasarruflu davranarak, işleri bir kerede toplu halde çözmenin doğru davranış olduğuna inanırlar.

Hareketsizliğin panzehri nedir?

Hareketsizliğin panzehri istediğin bedeni amaç edinmektir. Uzun vadeli bir yolculuk olan kilo verme süreci birçok farklı emek ister, içeriden ve dışarıdan motivasyonu ve odaklamayı bozacak birçok etkeni bertaraf edebilecek olan tek bilgi kişinin “istediği bedenin amacıdır”, bu amaç bir davaya dönüştürülmelidir. Değişim sürecinde uygulayacağın eylemlerin, hareketlerin, egzersizlerin her türlü enerji tüketiminin sana kazandırdığı fayda ve kazanımları hakkında bilinçlenmen, seni hedefine taşır. Bunların cevaplarını kendine verdiğinde amacını belirlemiş olacaksın. Amacı olan kişinin önünde hiçbir engel olan çukur ya da duvar dayanamaz, İstediği beden hakkında amacı olan kişiler mutlak hedeflerine ulaşırken, amaçları olmayanlarda, sözde zayıflattığını iddia eden satıcıların amaçlarının parçaları ve oyuncakları olurlar.