Irmak Öztürk

Deniz Egece ile tanışmam, yüzlerce metot deneyip hayatım boyunca kilolu kalacağımı kabullendiğim bir süreden sonra, bir kitapçıdaki reyonların arasında onun kitabını görmem ile oldu. İlk bakışta adı çok çarpıcı geldi, fakat şu ana kadar o kadar çok yöntem denemiştim ki, inanmam neredeyse 1 buçuk ayımı aldı. Kilo öyküm küçüklüğümde, ortaokulun son sınıfındayken, başlayıp hep devam etti. İdeal bedenimden kilolu bedenime geçişim çok hızlı oldu ve kilo alma sürecinin başlangıcında hayatımı etkilemiyordu. Sonradan, tüm kızların istediği kıyafetlerin içinde özgürce durabilmeleri; incecik zarif bedenlerinde mutlu ve rahat olmaları fakat benim kilolu ve kendine yakışmayan bir beden içinde yaşamamın mutsuzluğumu, eksikliğimi tetikledi. Bir anda kilo verme hırsı bürüdü aklımı; annem de hayatı boyunca diyet yapmış, o psikolojide olmuş bir insan olarak benim bu hâle bürünmem çok da garip değildi.

Lisenin ikinci sınıfında başlayan diyet serüvenim 2018 Eylül’e kadar sürdü.Bu süreçte Yo-yo diyetinden İsveç diyetine, tek yönlü beslenmeden zayıflama haplarına; detokslardan yağ atıcı ilaçlara kadar çözüm denedim. Olmuyordu, pes etmiştim. Bilmiyordum ki aslında sorun zihnimdeydi, psikosomatik bir hastalığım vardı: Kilo bilinci. Ben diğer insanlardan farklı ya da eksik değildim, sadece bir süredir uyguladığım alışkanlıkların sonucunda böyle bir beden edinmiştim. Sorunu kökünden çözecek olan şeyi bana Deniz Egece’nin kitabı verdi. Bu süreçte Yo-yo diyetinden İsveç diyetine, tek yönlü beslenmeden zayıflama haplarına; detokslardan yağ atıcı ilaçlara kadar çözüm denedim. Olmuyordu, pes etmiştim. Bilmiyordum ki aslında sorun zihnimdeydi, psikosomatik bir hastalığım vardı: Kilo bilinci. Ben diğer insanlardan farklı ya da eksik değildim, sadece bir süredir uyguladığım alışkanlıkların sonucunda böyle bir beden edinmiştim. Sorunu kökünden çözecek olan şeyi bana Deniz Egece’nin kitabı verdi.

Önce kitabı okudum, 2 kere okudum ve çok etkilendim. Bu adam farklı bir şey söylüyordu bana. İstediğim her şeyi acıktığımda yiyebilirdim, olay miktardaydı. Sanki zayıf olmanın şifresini bulmuş gibi oldum. Sitesini inceledikten sonra bilgileri tam hayatıma aktarmak için bir koçla çalışmanın iyi olacağını düşündüm. İşte o anda hayatıma Sevgi Hoca girdi. Kendisi çok tatlı, anlayışlı olmakla beraber işini çok severek yaptığı için beni sürece çok inandırdı. Bunun sonucunda ben 38-40 bedenlerden 34 bedene kadar geldim. Hayal olan şey benim için gerçek oldu. Ama tüm bu kazandıklarımın yanında beden küçülmesi sadece bir bonus gibiydi. Benim asıl öğrendiğim şey kendimi olduğum gibi kabul edip sevmek, herkesin önüne kendimi ve hayatım boyunca benimle olacak olan bedenimi koymak oldu. Yemekler artık bana hükmetmiyordu, onlar sadece yaşamımı sürdürmek için gerekli olan beslenmenin araçlarıydı; aslında öyle değil. Duygusal beslenmeden kurtulmak benim için en zor fakat en iyi şey oldu. Ben her sıkıldığımda abur cubur yiyen, her mutsuz olduğumda tatlılarda teselli bulan, sosyalleşme aracı olarak yemek yemeyi kullanan yeme bağımlısı bir insandım. ARTIK ÖZGÜRÜM. Sevgi Hoca’mın koşulsuz desteği, ilgisi ve sürecin tümü beni başka biri yaptı. Artık kendime değer veriyorum, insanlardan onay beklemeyip kendimi ben onaylıyorum.

Benim en büyük hayalim kafamdaki o zarif, ince, güzel kıyafetler giyen, bol ve koyu renk kıyafetlerin arkasına saklanmayan özgür kız olmaktı. İşte bu süreç bana bunu verdi, yürüyüşümden konuşmama her şey değişti. Hayatı boyunca hayal ettiği gardıroba, elbiselere kavuşan bir kız var artık; inanamadığım şey gerçek oldu. Artık dışarı çıktığımda istediğim her şeyi yiyebiliyorum. Çünkü doğal beslenme metodunu öğrendim. Diyetler ve yasaklar insanı o girdaba daha da fazla hapsetmekten başka hiçbir işe yaramıyormuş; bunu fark ettim. O gün kitapçıdaki o kitabı elime almam hayatım için yaptığım en büyük iyilikti. Kendimle bu cesarete sahip olduğum için gurur duyuyorum.Sevgi Hoca’ma ve Deniz beye bu süreçteki sonsuz desteği, ilgi ve bilgileri için minnettar hissediyorum. Hayatta olmak istediğin, ait olduğun bedende yaşamak kadar güzel bir şey yokmuş; tatmayan bilemez. Herkesi bu cesur adımı atmaya ve hayallerini yaşamaya davet ediyorum. Çünkü Deniz beyin de dediği gibi, “ideal bedeninizden sonra elde edeceklerinizi şu an size vermiş olsaydım, dünyaya dur diyerek sadece ideal bedene ulaşmaya odaklanırdınız!” Dediği kadar varmış.

Herkese sonsuz sevgilerimi ve şükranlarımı gönderiyorum 🙂 Sevgiler

IRMAK ÖZTÜRK