Enstitü Makaleleri

denizegece
Deniz Egece
Nörobilim Uzmanı
Otuz beş yaşına kadar fabrikatör ve iş adamıydı. Günün birinde işlerini bırakarak tamamen kendini keşfetmek ve tedavi etmek için çıktığı yolda, kendini bilime ve araştırmalara adadı. Uzak Doğu, Avrupa ve Amerika’da Nörobilim alanında özel eğitimler aldı. Aldığı eğitimlerden bazıları; Yoga Teraphy, Kontamplasyon, Pilates, NLP, Hipnoz, Oto-hipnoz, Beslenme bozuklukları, Kuantum fiziği, Fotografik hafıza, Bilişsel terapi, Ayurveda, Reiki, Feng shui, Biyoenerji ve Nöroplastisite, Epigenetim ve Mentalizm. En son Harvard Üniversitesi NYFA’da bilinçaltını etkileyen Subliminal ses ve ışık teknolojisi eğitimleridir.

Bilgiyi Nasıl Değerlendirmeliyiz?

Bir şeyleri bilmek, diğer şeyleri de biliyor olmak değildir. Fakat bilgiyi yönetmeyi bilmek her şeyi bilebilmek demektir. Herhangi bir bilgiyi her beyin öğrenebilir, insanlar arasındaki her beynin kimyası ve biyolojisi %99.99999 aynıdır, her beyin % 100 kapasiteyle çalışır. Fakat her beyinde bulunan bilginin miktarı ve işleme yöntemi eşsizdir, bu yönde hiç bir beyin başka bir beyinle kıyaslanamaz.

Geçmişte bilgiye bilmek ya da sahip olmak büyük bir güçtü, fakat internetteki bilgi stoku, bilgiye kolay ulaşılmasına ve öğrenilmesine neden oldu.

Çağımızda bilginin yöneticisi ve yöneteni olmanın önemi

Çağımızda bilgileri stoklamak yerine bilgilerin yöneticisi ve yöneteni olmak, daha önem arz etmiştir. Elbette bilgi sahibi olmak doğrudur, yoksa neyi yöneteceksindir ki? Elbette kişi son nefesine kadar kendini eğitmeli ve bilinçlenmelidir, fakat sadece bilgiyi stoklamaktan önce bilgiyi yönetmeyi öğrenmelidir. Çünkü bilginin çeşidi ve miktarı sınırsızdır, kişi var olan tüm bilgileri öğrenemez, öğrenmesi de gereksizdir. Ama bilgiyi yönetmeyi öğrendiğinde, sahip olduğu bilgileri ya da bilgiyi bilenleri yönetebilir. Bilgiyi yönetmeyi öğrenmiş biri kişi, sonrasında kolaylıkla farklı bilgi çeşitlerine ulaşabilir ve çeşit ve miktarını genişletebilir. Bilgiyi bilmek farklıdır, bilgiyi yönetmek farklı bir şeydir.

Bilgiyi bilmekten ziyade yönetmek daha önemlidir

Bilgiyi bilmekten ziyade yönetmek neden daha önemli? Çünkü yaşam denilen var oluş, somut alanın yani sonuçların içinde varlığını sürdürür. Her görünen somut kavramlar birer sonuçtur, insanlar sonuçlardan bir diğer sonuçlara yolculuk yaparlar. Sonuçlara göre düşünür ve sonuçlara göre yeni beklentiler içine girerler. Zenginlik, fakirlik, hastalık, şöhret, gençlik, yaşlılık, kariyer, şişmanlık, hedeflediğiniz bedende yaşam, ev, araba, diploma her biri birer sonuçtur. Yaşam demek; bir sonuçtan diğer sonuca ya da bir noktadan diğer noktaya yürümek, ilerlemek ya da yer değiştirmektir. Bu değişim, bu seyahat ya da bu ilerleme bilginin varlığı ve yönetimi ile oluşur, bilgiyi bildiğinde değil ama bilgiyi yönettiğinde seyahat ediyor olacaksındır.

Paris’i bilmek Paris’e götürmez

Paris’i bilmek Paris’e götürmez, Paris’i götürecek bilgileri biliyor olmak da Paris’e götürmez. Fakat Paris’e götürecek bilgileri yönetmeye başlanıldığında mutlaka Paris’e götürür. Bilgileri yönetmek demek, uzantısındaki eylemleri de istem dışı yönetiyor olmak demektir.

Çok bilen mi, bilgiyi yöneten mi daha iyi yaşar?

Ne kadar çok bilgi bilirsen daha iyi sonuçlar yaşayacaksın demek değildir. Çok bilen ama tüm ömrünü bir odanın içinde geçiren birçok bilge, bilim adamı ya da profesörler vardır. Bilgili mimarlar ve inşaat mühendisleri olmasına rağmen, ilkokul mezunu olan bir müteahhit de büyük sonuçları ortaya koyabilmektedir. Birçok diyetisyen tanıyorum şişmanladıkları için mesleklerini bırakmak zorunda olan, beslenme hakkında yeterli bilgiye sahip olmalarına rağmen bilgiyi yönetememektedirler. Birçok doktor kendi tedavi ettiği uzmanlık alanından kendi hastalanıp öldüğü de diğer bir gerçektir, bu kişilere bilgisiz ya da bilgiyi bilmiyorlar diyemeyiz ama bilgiyi yönetemiyorlar diyebiliriz.

Neyi ya da neleri bildiğinden ziyade, bilgiyi nasıl kullandığın ve yönettiğin istediğin sonuçlarına neden olur. Elbette her bilgi bir sonuca neden olur, fakat istenilen mi yoksa istenilmeyen sonuçlara mı? Cevaplanması gereken soru tamda budur, tüm insanlar istedikleri sonuca gitmek isterler.

Bilgileri biliyor olmak istenilen sonuçlara dönüştürmez ama sonuçlarda bilgisiz olmaz. Sahip olmak istenilen sonuçları dönüştürecek bilgiyi yönetmeyi bildiğinde, beklenti içinde olunan sonuçlar mutlak ortaya çıkar.

Beden şekli bir sonuçtur

Fazla kilolu ya da kilo sorunu yaşamıyor olmak birer sonuçtur, farklı sonuçlar olsalar da her ikisi de birer sonuçtur. Geçmişteki mevcut bedenin bir sonuçtu, şimdiki kilolu bedeninde bir sonuç, gelecekteki olacağın bedeninde bir sonuç olacaktır. Şu andaki beden şeklin somut bir sonuçtur, hedeflediğin bedende olma beklentinde soyut bir sonuçtur. Yapman gereken, soyut sonucu somut sonucuna dönüştürmektir, diğer bir deyişle soyut noktadan, somut noktaya ilerleyerek yolculuk yapmaktır. Bu değişim sürecindeki yolculuğunda, her gün bilgilerini yönetebildiğinde yolculuğunu tamamlamış olacaksın.

Planlamak ve güçlendirmek

İyi bir yönetici sabahın ilk anlarında, günlük yapacaklarını, tasarlayarak planlar ve gereken bilgileri bilincinde güçlendirerek güne başalar. Sabahları yapacağın düşünce molaları ve teknikleri senin iyi bir bilgi yöneticisi olmana neden olacaktır. Bildiklerini yönetemiyorsan, dış dünya olan çevredeki bilgiler seni yönetiyor olacaktır. Cevreden etkilenerek çevre tarafından bilgilerin yönetiliyorsa, istediğin sonuçlara ulaşamayacaksındır. Bilincinde beklenti olan bilgilerini, yönetebiliyorsan istediğin sonuçlara mutlaka varacaksın. Düşünce molaları bir tür bilgiyi yönetme alanı ve yönetmeyi öğrenme alanıdır.

Bilgi; öğrenerek, tekrarlanarak ve çeşitlendirilerek yönetilir

Bilgiyi öğrenmek, ezberlemek, miktarını ve çeşidini geliştirmek, bilinçteki bilginin zenginleşmesine neden olur. Önemli olan bu zenginlikle neler yapacağındır, beklentilerin ve istediğin sonuçları bu zenginliğinle elde edebiliyor musun ya da edemiyor musun? İstediğin sonuçları elde edemiyorsan zenginliğin bir anlamı ya da değeri yoktur.

Sonuçlara neden olan bilgiyi yönetebilmektir

Çok paran var ama özgür değilsin istediğini yapamıyorsun, çok paran var ama ölümcül hastasın ve iyileşemiyorsun. Çok paran var ama kilolarını kendin veremeyip mide ameliyatı oluyor ve sonrasında tüm servetini bırakıp ölüyorsun. Az paran var ama kilolarını kendin verebiliyorsun, az paran var ama istediğin yere yürüyerek özgürce gidebiliyorsun. Az paran var ama kendini kendin tedavi edebiliyorsun. Bilgi olarak zengin ya da fakir olmak, isteğin sonuçları var etmesine neden olmaz, istediğin sonuçlara neden olan bilgiyi yönetebilmektir.

Her beynin bir algoritması vardır

Her beynin istenilen sonuçlara dönüştürme hakkında kendine has algoritması vardır. Bu algoritma istem dışı gelişir ve oluşur. Algoritmaya neden olan etkenler, kişinin deneyimleri, algıladıkları, ilgisi, inandıkları ve beklentileri ile oluşur. Yaşın kaç oluşa olsun beynini esnekliği ya da nöroplastisite olan beyin kendini iyileştirme ve yeniden yapılandırma becerisine sahiptir. Düşünce molaları ile istenilen sonuçlara götürecek olan algoritmayı geliştirebilir ve verimle hale dönüştürebilirsin. Bilgi çeşidi sonsuzdur fakat bilginin istenilen sonuca dönüşmesindeki algoritma işlevsel prensipleri sınırlıdır ve herkes eğitimle bunu öğrenebilir.

Bilgiyi bilenleri iyi yöneten yöneticiler

Dünya tarihinde her alanda büyük sonuçlara neden olmuş okuryazar olmayan ya da normal eğitimli birçok insan vardır. Fakat her birinin en iyi bildiği ve ortak özelikleri, istedikleri sonuca götürecek bilgilere ulaşabiliyor olmaları ya da bilgiyi bilenleri iyi yöneten yöneticiler olmalarıdır.

2 Şükran 1 Sevgi…

Yazan: Deniz EGECE