Kilo Vermek Hakkında

Beslenme ve kilo takıntısına neden olan etkenler nelerdir?

  • Gıdaların kilo vermek ve almak konusunda etkisi olduğuna inanmak.
  • Gıdaların kimyalarının farklı güçleri olduğuna inanmak.
  • Gıdaların çeşitlerden dolayı sağlıklı ve sağlıksız olduğu ayrımlarına inanmak.
  • Belirli gıdaları yasaklayarak kilo problemini çözmeye çalışmak.
  • Gıdaların çeşidinin hastalıklara ve sağlığa neden olduğuna inanmak
  • Kilo vermek için çeşitli diyetler yapmak.
  • Kalorili ve kalorisiz besinlerin ayrımını yaparak kilo sorununu çözme uğraşları.
  • Tartılarla beden kilosunu kontrol etmek ve beslenmeyi suçlamak.
  • Fazla kiloları sürekli gündemde tutarak, gıdaları şikayet etmek.
  • Kilolar yüzünden dışlandığına inanmak.
  • Kilo problemin çözüldüğünde her şeyin düzeleceğine inanmak.
  • Farklı konulardaki başarısızlıkların kilolarından kaynaklandığına inanmak.
  • Mutsuz olma durumunun kilolardan kaynaklandığına inanmak.
  • Karşı cinslerin kilolar yüzünden iletişime geçemediğine ve dışlandığına inanmak.
  • Kilolar yüzünden bakımlı olamadığı ve güzel giyinemediğine inanmak.
  • Sık sık tartılarak kilo takıntısını güçlendirmek.

Stok bilinci nedir?

Stok bilinci, atalarımızın yaşadıkları şartlar sonrasında deneyimleyerek öğrendikleri bir tür hayatta kalmanın sigortasıdır. Stok bilinci atalarımızdan gelen bir bilgidir. Bugünde toplumlarda stoklamak genel anlamda olumlu inanılan bir kök bilgidir. Öz bilgide stoklamak yoktur, atalarımızdan gelen bu stoklama bilgileri bir ego bilgisidir. Atalarımızın mirası olan bu bilgi, çocuklarımızı yetiştirirken de ilk öğretilerimizin içindedir.

Stok bilinci kilo alımına neden olur mu?

Kişinin bedeninde ve yaşamında ortaya çıkmış bir stok varsa, mutlaka onun eş uzantısında da bilinçte bilgi bazında stok vardır. Bedende stok olarak fazla yağlar varsa, eş uzantısı olan bilgisi de mevcuttur. Bilincindeki kilo alınmasına neden olan bilgi stokları, bugünkü bedenindeki fazla kilo stoklarına neden oldu. Fazla kiloya neden olan stok bilgiler hakkındaki inançlarınla yüzleşerek önce bilgilerini etkisizleştirerek özgürleşmelisin, sonra da fazla kilolarından kolaylıkla kurtulabilirsin.

Duyguları bastırmak stokçuluğa ve kiloya neden olur mu?

Bastırmak ya da bastırılmak da kiloların stoklanmasına neden olur. Gelecek korkusu, yaşamda standardın bozulacağı hakkındaki endişeler, kiloları stoklamaya neden olur. Düşünceleri ve duyguları bastırmak, yiyecekleri bedende kilo olarak bastırmak gibidir. Başkalarının söylemlerini karşılık vermeyerek içinde bastırmak, başkaları tarafından bastırılan bir yaşam sürmek, kendini ifade edemeyerek biriktirme durumu, birçok soru işaretlerini cevaplamamak, problemleri biriktirmek fazla kiloların stoklanmasına neden olur. Bilgi ve duyguların bastırılarak stoklanması ve devirdaim ettirilmemesi, daha fazla miktarda madde ile beslenmemize neden olur. Yıkıcı bilgi ve duyguları bastırmak kişinin enerji tüketim miktarının da zamanla azalmasına etki eder. Mutlaka bedendeki fazla kilolar ve stoklama inançları olumsuz inanca dönüşmelidir.

Bilinçsiz kilo vermek nedir?

Hiçbir bilgiyi öğrenmeden, ondan bundan kulaktan dolma, farkında olmadan, neden, niçin ve nasılı bilmeden, başkalarının sözlerine dayanarak uygulamak, neden ve sonuç ilişkisini algılamadan, başkalarının talimatlarını uygulama durumu bilinçsizce kilo verme sürecidir.

Bilinçli kilo vermek nedir?

İstenilen sonuçlara neden olacak doğru bilgilerin farkında olmak, neden, niçin ve nasıl yapıldığının farkında olarak bilgilenmek, bilmek, öğrenmek, anlamak ve algılamak, neden ve sonuç ilişkilerinin farkındalığına sahip olarak kilo vermek demektir; doğru olduğuna inanılan fakat fazla kiloların alınmasına neden olan bilginin farkındalığına vararak onların etkilerini etkisizleştirmektir. İstenilen beden ölçülerine neden olacak bilgiler hakkında bilinçlenerek onları inanca dönüştürmektir.

Kilo vermeyi sağlayacak doğru bilgi nedir?

Fazla kiloları eritmek ve istenilen beden ölçüsüne neden olacak tek doğru bilgiyse, enerji tüketimi ve miktarının artırılmasıdır. Enerji tüketimine neden olan hareket ve egzersizlerdir. Hedef zayıf bir bedense, ona neden olacak bilgi ise “enerji tüketimidir”. Kilo verme sürecinde enerji tüketimine neden olan her bilgi ve eylem doğrudur. Diyetler, ilaçlar, ameliyatlar, kremler, otlar ya da çayların hiçbiri enerji tüketmesine ve bilgi bazında da kişinin bilinçlenmesine neden olmazlar.

Zayıfladıktan sonra tekrar kilo almama nasıl sağlanır?

Kilo vermede uzun bir zaman dilimine ihtiyaç duyulduğu için kişinin aynı zamanda farklı konular da bilinçlenmesi gerekir. Değişim sürecinde bedenle tanışmak, dostluk kurmak, ondan gelen mesajlara öncelik tanımak, bedenin gerçek ihtiyaçlarını doğru miktarlarda karşılamak, değişim sürecinde çıkan problemlere çözüm odaklı yaklaşarak çözümleyerek ilerlemek. Çevresel ve içeriden gelen yapıcı ve yıkıcı süreci etkileyen, sabote ederek odağı bozan telkinlerle başa çıkmak, istikrarlı motivasyonu sağlamak, duyguları yönetmek ve yönlendirmek, direnç ve korkuların yüzleşerek etkisizleştirilmesi, kilo alımına neden olan inançların etkisizleştirilmesi, değişim sürecinin devamlılığının sağlanabilmesi için bu konularda da bilinçlenmelidir.

Kilo vermek ve istenilen beden ölçüsünde olmak aynı şey değil midir?

Hayır, kilo vermek ve istenilen beden ölçüsünde olmak aynı şey değildir; kilo vermek fiziksel değişim sürecidir, istenilen beden ölçüsünde olmak ise bilinç bazında değişim ve kalıcılığın güçlendirilmesi ve adaptasyon sağlanma sürecidir. Kilo vermek için bilincin değişmesine gerek yoktur, sadece enerji tüketimin alımın üstüne çıkartacak motivasyon ve odaklanmaya ihtiyaç vardır. Ama “hem kilolardan arınayım aynı zamanda zayıflığımın devamını sağlıyım” düşüncesi mevcutsa o zaman da mutlak bilincin değişimi şarttır.

Yediklerime çok dikkat ediyorum yine de kilo veremiyorum, neden?

Gıdaların ve beslenmenin kilo aldırdığına ve verdirdiğine inanmak, problemin çözümlenmemesine neden olur. Bu durum kişinin harekete olumsuz bakmasına etki eder, hareket hakkında olumsuz inanıldığında, fazla kiloların hareketlilik ve egzersizle gideceği fikrine inanılmaz. Kişinin hareketin çözüm olduğunu biliyor olması farklıdır, inanıyor ve inanmıyor olması farklıdır. Bilinç bir şeye inanıyorsa zıt kutbundaki düşünceye inanmaz. Beslenmeyle çözülmeye çalışıldığı için bir türlü de çözümlenmez, çözümlenmediği içinde kilo takıntısına neden olur, çünkü beslenme ile çözmek için mücadele ederken takıntılı hale gelir.

Kilo vermekte zorlanıyorum ne yapabilirim?

Birçok kişinin kilo verememesinin nedeni, değişim sürecinin zor olduğuna inanmasından kaynaklanır. Zor bir süreç, zaman ve emek verilmesi gerekir diyerek, sürece başlanmadan vazgeçilir. Gerçekte zor ve kolay diye bir şey yoktur, yemek yemek de eylem gerektirir, işe gitmek de, yürümek, konuşmak, uyumak da emek ve zaman gerektiren eylemlerdir. Zor ve kolay gibi görünen şeyler aslında emek zorluğu ve basitliği değildir, bilmek ve bilmemek durumudur. Bilinçaltı için bildiği her şey kolaydır, zor olduğuna inandıkları bilinçaltı tarafından bilinmiyor olmasından kaynaklanır. Beyin bilmediklerini zor olarak algılar, öğrenip bilmeye başladığında kolay olarak o bilgiyi rahatlıkla uygular. Değişim süreci ne kolaydır ne de zordur. Sadece herhangi bir hedefe ulaşıldığı gibi bu süreci de doğru yönetmek ve sonuçlandırmak gerekir. Eğitimle zorun kolaya dönüşmesinin haricinde, verilen fazla kiloların yanı sıra zayıflığın devamlılığına neden olur, çünkü bilinç değişimi gerçekleşmiş olacaktır.

Bedene zaman ayırmak nedir?

Fazla kilolardan kurtulamamanın birinci ve temel nedeni, bedene zaman ayırmamaktır. Bedene zaman ayırmak ilk yapılması gereken eylem olmalıdır. Zaman kavramı kilo verilmesine neden olan en önemli etken olmasından dolayı ilk değiştirilmesi gereken zaman hakkındaki inanılanlar ve inanılmayanlar olmalıdır. İstenilen sonuçlara ulaşmak için öncelikle yapılmak istenilenler için zaman alanı açılmalıdır. Zamanım yok düşüncesi, kilo verme sürecinin başlamadan sona ermesine ve bir sonraki zaman dilimine ötelenmesine neden olur.

Kilo vermede gelir gider dengesi nedir?

Bedenin varlığı bedene giren ve çıkan bilgi, enerji ve maddelerin varlığıyla hayat bulur. Beden giren ve çıkan enerjilerin miktarları bedendeki denge ve dengesizliğe neden olur. Gelir demek, bedene giren enerjinin miktarı, gider demek bedenin harcadığı ve tükettiği enerjidir. Bedenin varlığını ve şeklini belirleyen, bedenin gelir ve giderlerdir. Bedenin gelir ve gider dengesi beden şeklinin ve sağlığının dengelenmiş olduğu anlamına gelir. Zayıfladıktan sonra tekrar kilo almak istenmiyorsa bedenin “gelir yani giriş” kısmının “nötr” ve “giderler yani çıkış” kısmının da “olumlu” bir inanca dönüştürülmelidir. Gelir hakkındaki inanç nötr edildiğinde girişlerdeki farkındalık artar. Giderler olumlu inanca dönüştüğünde, hareketlilik hakkındaki ilgi ve bilgi artmaya başlar.

Değişen kiloların nedenleri nelerdir?

Gelir ve gider kısmının işlevini farklı bir örnekle anlatmaya çalışalım. Yiyecek ve içecekleri “gelir” olarak düşünelim, hareket ve egzersizleri “gider” olarak kabul edelim.

  • Şu anda fazla kilolar varsa; geçmişte gelir miktarı, gider miktarından daha fazla olup, bu durumun uzun süre devam etmiş olmasından kaynaklanır.
  • Şu anda kilolar sabit ise; gelir ve gider miktarı dengelenmiş demektir.
  • Şu anda kilo alımı devam ediyorsa; gelir miktarı, gider miktarından daha fazladır demektir.
  • Şu an fazla kilolar adım adım azalıyorsa; şu andaki tüketim giderinin miktarı, gelir miktarından daha fazladır.
  • Birkaç ay kilo vermiş ama şimdi durmuşsa; birkaç ay gider kısmındaki miktar fazla kilo vermek için yeterli olmuş. Fakat şimdi yetersiz gelmeye başlamış, gider kısmının tekrarı ya da miktarı ya da şiddeti artırılmalıdır.
  • ”Kilo verdim ama tekrardan kilo aldım”; yanlış bildiğin inançları değiştirmeden kilolarını vermişsindir. Bilinç değişimi gerçekleşmeden kilo verirsen tekrar kilo alacağını da kabul etmelisin.

İstediğin beden ölçüsünde ömür boyu yaşamak mümkün müdür?

Yiyecek ve içecekleri “gelir” olarak düşünelim, hareket ve egzersizleri “gider” olarak kabul edelim. Kilo verildikten sonra, gelir ve giderler dengelenmelidir. Bu dengeler istediği beden ölçüsünde yaşayan ve hiç kilo sorunu olmayan insanlar gibi olunması isteniliyorsa, bilinçaltındaki gelir ve gider hakkındaki inançların dengeli olması sağlanarak güçlenmesi gerekir. Bilinçaltında gelir ve gider dengesi sağlandığında, kişi ömür boyu fazla kilo sorunu yaşamaz.

Fazla kilolar neden ve nasıl oluşur?

  • Fazla kilolar zaman içindeki beslenme ve hareket miktarının dengesizliğinden kaynaklanır.
  • 0-12 yaşlarda ebeveyn ve çevrenin beslenme, hareket ve beden hakkındaki öğretilerinin, belli bir yaş ve kimlikte tetiklenmesi ile ortaya çıkar.
  • Depresyon ya da stres ile başa çıkamama sonucunda ortaya çıkar.
  • Duygusal açlığın, yiyecek ve içeceklerle bastırılması sonucu oluşur.
  • Geçmişte yaşanılmış olumsuz olay ve kişilere olan yıkıcı duygular sebep olur.
  • Gelecek hakkındaki olumsuz şüpheler, kaygılar, endişeler ve kararsızlıklar neden olur.
  • Hareketsizlik inançlarının güçlenerek, metabolizmanın yavaşlaması sonucu ortaya çıkar.
  • Beslenme miktarının, tüketilen enerji miktarından daha fazla olmasından kaynaklanır.

Kilo hakkında her şeyi biliyorum ama uygulayamıyorum, çözüm nedir?

Bilmek farklı uygulamak farklı şeydir. Bilmek bilginin öğrenilmesidir, kişi her şeyi öğrenerek bildiği halde bildiğini uygulamayabilir. Fakat bilgi inanıldığında mutlak davranış olarak uygulanır. Metot; kişiyi sadece bilgilendirmez, farkındalık kazandırır ve doğru bilgiye neden olan inancı oluşturur. Metot bilgilendirmekten ziyade, inançların oluşmasına neden olur.

Hayatımdaki kayıplardan sonra kilo veremez oldum, nasıl çözebilirim?

Kayıplar ve yıkıcı yaşanmışlıklar sonrasında kişinin psikolojik sorunlarının artarak hareketsiz kalması ve duyguları bastırma adına beslenme miktarının artmasından dolayı ortaya çıkan kilolardır. Geçmişi affederek ve geleceğe vizyon üreterek bu durumdan çıkabilirsiniz, aksi takdirde yaşam sevincini kazanamayacağınız için bedeninizde ya da yaşamınızda bir şeyler yapmak size heyecan vermeyecektir.

İleri yaşta olmamdan dolayı eskisi gibi kilo veremiyorum, nasıl çözümleyeceğim?

İleri yaşta olmanız, tam da şimdi kiloların verilmesi gerektiğinin habercisidir. Bilinç alanında yapılacak Düşünce Molaları ile bu sorun çözülebilir. Bilinç bazındaki egzersizler içsel değişimin anahtarı olarak fiziksel değişme neden olacaktır. Bugün 80-90 yaşında olup istediği ölçülerde olan ve her gün düzenli bir saat yürüyüş yapan milyonlarca insan vardır, onlar yapabiliyorsa siz de yapabilirsiniz.

Uzun zamandır aynı kilodayım mevcut fazla kilolarım da gitmiyor, bunun sebebi nedir?

Eğer şu anda kilo almıyor ya da veremiyorsanız, beslenme ve hareket miktarlarınız bugün itibari ile dengede demektir. Fakat şu an fazla kilolarınıza neden olan durum geçmişteki dengesizliktir. Geçmişte beslenme miktarınız hareket miktarınızdan daha fazla ve uzun vadede devam etmiş demektir.

Düzenli bir hayata geçtim ve kilo almaya başladım ne yapmalıyım?

Bunun düzenli bir hayat, evlilik ya da yemek yapmakla bir ilişkisi yok. O zaman tüm evliler, aşçılar ya da düzenli hayat yaşayanların hepsinin kilo alması gerekir. Düzenli hareketlilik ya da egzersiz bunun ilacıdır.

Kendimi bildim bileli kiloluyum, benim gibi birisi nasıl kilo verebilir?

Bilincinizde istediğiniz beden ölçülerine ait anıların olmaması, diğer metotlarla kilo verilmesini çok zorlaştırır. Bizim metodumuzda öncelikle bilinç alanında istediği bir bedeni modelleme yaparak kişinin hedefi belirlenir. Kişi bilincinde olabileceği bir bedeni imajine ederek görebilmesi sağlanır. Bu sağlandıktan sonra kişi istediği beden ölçüsünde önceden hiç olmamış olsa da, sanal olarak bilincinde bedenini tasvir edebilmektedir. Bilinçteki fikir ve görüntü imajları bir süre sonra bedene olan yaklaşımı değiştirerek, beden şeklinin değişmesine neden olur.

Tatlıya olan ilgimden kurtulamadığım için kilolarımı veremiyorum, ne yapmalıyım?

Kilo alımının kapısını aralayan tatlının çeşidi değil, miktarıdır. Tatlı öğün olarak yenilmediğinde ve hareket miktarı azaldığında uzun süre sonra, kilo alımı olabilir. Bunun tatlı ile değil, uzun süreli hareketsiz kalınması ile bir alakası vardır. Tatlıya olan bağımlılıktan kurtulmak, tatlı hakkındaki inanç ve algının değişmesiyle mümkündür. Tatlıyı yok saymak yasaklamak ya da ömür boyu irade ile sınırlamak yerine, tatlı hakkında inanılan olumlu düşüncelerin nötr edilebilmesi mümkündür. Böylelikle normal bir tüketime neden olunabilir.

Çevremde benden çok yiyen ama zayıf insanlar var ben neden kiloluyum?

Çünkü iş arkadaşlarınız hem daha fazla miktarda kasa sahip hem de sizden daha fazla hareket etmektedirler. İş yerinde aynı hareketi yapsanız da, arkadaşlarınızın hareketlilik hızı ve kuvveti daha fazladır. Ayrıca özel hayatlarında sizden daha hareketli ve aktiftirler. Yediğiniz miktar aynı kalıp  hareket miktarınızı artırdığınızda ortada sorun kalmayacaktır.

Bir şey beni sanki engelliyor, kilo verme isteğimi engelliyor, bunu nasıl aşabilirim?

Geçmişte bilinçaltını istemeden kilo alınmasına programlamışsınız. Kilo alınmasının doğru olduğuna inanıyorsunuz. Yani bilinçaltına beslenme ve hareketsizlik miktarını artırma hakkında olumsuz öğretiler öğrettiğiniz için size direnç göstermektedir. Daha önceki öğretilerini yapma eğilimine geçmektedir. Statükocu olan ve değişime direnç gösteren bilinçaltıdır. Eski inandıklarını doğru olduğuna inandığı için devam ettirmektedir. Tekrar inançları değiştirildiğinde direnci ve sabote etme durumunu bırakacaktır.

Bölgesel zayıflamak mümkün müdür?

Kilo vermek sadece hareketle mümkün olduğu için sadece o bölgeyi çalıştırmak o bölgenin yağının erimesi demek değildir. Fakat o bölgenin kaslarının gelişerek yağların zaman içinde orada tutunamamasına neden olur.  O bölgede var olan fazla kilolar erimez fakat hareket ve egzersiz ile yağlar bedeni terk ettikten sonra da, bir daha o bölgelerde fazla yağlanma olmaz.

Bölgesel kilolar ve sebepleri nelerdir?

Kalça Bölgesi

Çocukluk ve gençlikte baba, ağabey ya da annenin dominant yaklaşımlarından etkilenmek. Kendine karşı kuralcı ve dominant olmak. Cinsellik, namus ve ahlak konularında o bölgeyi koruma altına almak. Genel olarak hareketi sevmemek, hareketin zorluk olduğuna ve hareketliliğin zarar vereceğine inanmak. Uslu, akıllı ve terbiyeli kişi olmanın hareketsiz olmakla ilişkilendirme inançları. Az ve yavaş hareket etmenin, karizmatik olduğunu, daha fazla fayda ve avantaj sağladığına inanmak. Bir iş yaparken oturarak yapmak, dinlenmenin yatmak, uzanmak ve faydalı bir şey olduğuna inanmak. Cinsellik hakkında olumsuz inançlara sahip olup, karşı cinse uzak durmak ve karşı cinsi uzak tutmak. Başkalarına kendi ihtiyaçlarını yaptırma inançları. Özgür olmamak, kendini bir başkasının emrinde ve sorumluluğunda hissetmek. Anneye, babaya, eşe bağımlı olmak ya da olduğuna inanmak.

Göbek Bölgesi

Ağır ağabey ya da ağır abla olmanın doğru olduğu inancı. Aile yakınlarının ve çalışanların sorumluluklarını taşıdığına inanmak. Sevgisizlik, sevgiye önem vermemek ve duyguları bastırmak. Sürekli gelecek korkusu endişe ve güvensizlik durumları. Kandırılmak ve zarara uğramak, başarısız olma korku ve endişeleri. Başına buyruk bağımsız olma beklentisi ve çabası. Ön plana çıkma isteği, fark edilme arzusu. Sözünü dinlettirme mücadelesi. Duygusal açlıkları, beslenme ile bastırmak. Problemleri çözmeyerek, madde tüketimin artması. Sürekli problemlerle savaşmak zorunda olduğuna inanmak. Toplumda kendini öne çıkartma ve saygınlık bekleme inancı. Güçlü olma, zenginlik ve rekabet yarışları. Kendini her yerde ifade etmeye çalışmak, doğru olduğunu karşı tarafa ikna etmeye çalışmak, kendini savunmak, karşıdan gelecek tehditlere kalkan olmak.

Bacak Bölgesi

Özgürlüğün başkası ve kendisi tarafından kısıtlanması. Baba, ağabey, anne ya da eşlerin kısıtlamalarını ve düşünce sınırlarına aşamamak. Kişinin kendi olamaması, tek başına yaşamda tutunamama ve var olamama korkusu. Gelecek hakkında endişe, kaygı ve korkular. Çaresizlik, kaybetme korkusu, kararsızlık ve kaygı durumları. Dış dünyadan korkmak ve çevreye güvenmemek. Sık sık geçmişe odaklanmak ve yıkıcı yaşanmışlıkları ve kişileri gündemde tutmak. Dar alanda yaşam sürmek, hayatta yalnız kalmaktan korkmak. Ekonomik olarak başkalarına bağımlı olmak. Gelecek hakkında kendine ait vizyonun olmaması. Karşı cins tarafından aldatılmak, kayıplar ve kurban rolleri. Sürekli üretilen bahaneler ve yapılacakların listesinin ötelenmesi. Başkalarına hayır diyememe durumları, başkalarına olan bağımlılıklar. Merakın azalması ve deneyimleyerek öğrenme beklentilerin yitirilmiş olma durumu.

Sırt Bölgesi

Hayat şartlarının yükünü taşıma konusunda sorumlu olduğuna inanmak. Abla, ağabey olmak ve kardeşlere bakmak ile yükümlü olduğuna inanmak. Başkalarının dert ve sorunlarını, çözme konusunda sorumlu olduğuna inanmak. Sağlamcılık, arkasını sağlama alma, güçlü birilerine dayanamamaktan dolayı kendini güçlendirmek. Kök aileye olan güvensizlik, arkasında birilerinin olmadığı inancı. Zorlukları içine atıp paylaşmadan taşımaya devam etmek. Arkasında güvenebileceği bir başkasını olmadığını inanmak. En yakınları tarafından sıklıkla her anlamda kandırılmak ve aldatılmak. Uzun süre devam eden endişe, kaygı ve korkular. Kalabalık aile olma, aile bağları güçlü olması gerektiğine inanmak. Güçlü ve güvenilir insanları olan arkadaşlık ve bağlarının güçlendirmeye çaba gösterme inançları.

Kol Bölgesi

Kendisinin güçsüz ve kuvvetsiz olduğuna inanmak. Kuvvet gerektiren işlerde uzak durmak ve başkalarına yaptırmak. Uzun bir zaman dilimi kol bölgesin ağırlık gerektiren işlerde kullanmamak. İstediği hayata kavuşamamak, hayallerine ve beklentilerine bir türlü kavuşamamak. Ebeveynleri hakkındaki beklentilerini hayal kırıklıkları yaşamak, belirli beklentilerine ebeveynlerinin cevap verememiş olmaları. Yaşama ve başkalarına olan güvensizlik. Yaşamda istediklerine elde edememek ve yapamamak. Hayat telaşesinden kurtulamayıp, istediği ve huzurlu bir hayat yaşayamamak. Yaşadıklarına kızgın olmak, yaşadıklarını hak etmediğini düşünmek. Fiziksel olarak yeteneksiz ve yetersiz olduğunu inanmak.

Yüz Bölgesi

Güvenilir ve iyi insan desinler diye uğraş vermek ve çaba göstermek. Güvenilir olduğuna başkalarını ikna etmeye çalışmak. Düşüncelerinin başkaları tarafından onaylaması için çaba göstermek. Yalnızlık hissi ve yalnız olduğuna inanmak. İyi insan olduğunu gösterme, iyi insan desinler diye uğraş vermek. “Hayır” diyememek, başkalarını kırmama ve üzmeme inancı. İletişim sürecinde fark edilme beklentisi. Sevimli, dürüst, güvenilir, sempatik, komik, desinler diye beklentiye girmek. Bazı kişilerde de düşünceli, duygusal ama somurtkan ve ciddi olunması sonucu ortaya çıkar.

Kilomun nedeni metabolizmam ne yapabilirim?

“Metabolizmam çalışmıyor” ve “metabolizma hızım yavaş çalışıyor” gibi düşüncelerin arakasına saklanmak, kişinin kilo vermek için yolculuğuna büyük bir engeldir. Kişi eğer yaşıyorsa metabolizması çalışıyor demektir, metabolizmanın hızı ise geliştirilebilir bir durumdur, bu bir hastalık ve genetik bir sorun değildir. Beden ve metabolizma hakkındaki olumlu inançlar, yapıcı yaklaşımlar, yapılacak olan istikrarlı egzersizlerle adım adım metabolizmanın hızı ve gücü artar.

Sigarayı bıraktıktan sonra kilo aldım bunu nasıl düzeltebilirim?

“Ben sigara içtiğim için kilo almıyorum!” Geçmişte sigarayı bıraktıktan sonra kilo almış olduğun bir deneyimine inanmış olabilirsin. Bu maalesef kendini yanılttığın bir durumdur. Sigarayı bıraktığın dönemde, el alışkanlığına davranış olarak devam ettirme isteğin, bedenin ihtiyacından daha fazla miktarda beslenmene, hareket miktarı aynı seviyede kalmışsa fazla kilo alımına neden olmuştur. Buna sigaranın kimyası değil, senin boşluğu doldurma konusunda enerji alımına yönelip enerji tüketimine yönelmemendir.